Şehir içimde, gökyüzü denizin altında.
- Işıltılı göğsüne soluk soluğa çıktığım köprüler gökyüzünün iradesi değil mi ?
- Ne demek bu?
- İnsan eylemlerinde tamamen ilahi iradeye bağlı demek… Fahreddin er-Râzî’ye göre Tanrının ilmi dahilinde olan şeylerin gerçekleşmesi zorunlu. Tanrının ilmi dışında bir şeyin meydana gelmesi ise mümkün değil. ‘Tanrının ilmi dışında’ ifadesi bile yeterli kanıt olmaz mı? Çünkü Tanrı dilemedikçe biz dileyemeyiz.
- Zamanın ötesini gördüğümü söyleyemem ama tanrı kâğıt bir kayık gibi karışıp ırmağın suyuna gökyüzünü suratıma kapayıp gitti.
- “Elohi, elohi, lema şevaktani. - "eli eli lama sabachthani" [İsa’nın çarmıhta ölmeden önceki son sözleri – Baba, baba, beni neden terkettin?] İsa o saniye inanmaktan sıyrılmış olmalı. İsa ölürken tüm insanlığın günahlarını üzerine aldığı da söylenir. Sence tanrı iki kez ihanet etmiş olabilir mi baba oğul kutsal ruh üçlemine?
- Beni öldür ve kurtar bu hayattan!
- Bir ucu silgili kalem değil hayatımız, daha çok kâğıt gibiyiz. Yazının icadı bıçağın keskin yüzünü öğretti insanlığa. Bazı çığlıklar hiç geri dönmese bile bir kerelik değildir.
- Gönülsüz kılavuz yolu kapalı ister. Ben de öğrenmek istemiyorum.
- Kut belgisü bilig… [Kudretin / devletin / talihin belgesi bilgidir. Yusuf Has Hacip / Kutadgu Bilig]
Kuşlar ve çakıl gözlü adam bu dünyadan değil gibiydiler. Buğdayı acıyla değişen şair, kuşları değirmende öğütür gibi söylüyordu düşüncelerini.
Askıda resim gibi çerçevesinde soluyordu… Alt alta yazılmış mevsimlerin iki bahar arasında kalmış haliydi. İki zeytin bir tebessüm ve çayın buğusuyla seslendi:
- Baharda aynı sofradayız demiştin, şimdi bahar ve korkunç uzun…