Helmut Schmidt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Helmut Schmidt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Mart 2025 Cumartesi

"Bir rüya gördüm. Yazık, rüyalarımı ziyan ediyorum."

14 Şubat 1981 Cumartesi, Saat 02.19 

    Saat 19 haberlerini dinlerken iyice uyku bastırdı. Yatıp uyudum. Bir rüya gördüm. Yazık, rüyalarımı ziyan ediyorum. Biyerde (Nişantaşı gibi biyer) Alpay Kabacalı'yla buluşuyoruz. Bir sinemaya gidiyoruz. Ben bu sinemaya hiç gitmedim diyorum. Giriyoruz. Benim biletim yok. Alpay önümden giderken bende iki tane var diyor. Bilet denetleyen kadına, öndekinde diye başımla işaret ederek geçiyorum. Biletçikadın bile ayrıntılarıyla kafamda. Bu rüyalar ne müthiş bişey. Gerçekte olsa böyle bir kadın hiçbir iz bırakmaz. Boylu poslu, kırk elli arası bir kadındı. Hafif kır saçlarını topuz yapmıştı. Bir geniş merdivenden başkalarıyla iniyoruz. Yapının güzelliği çok hoşuma gidiyor. Tavanlar çok yüksek ve heryan ceviz kaplama, duvarlar ve kimi yerde tavanlar da... Avizeler, lambalar harika... Bitakım salonlardan, geçitlerden geçiyoruz. O ne güzel mağazalar, konferans salonları... Duvarlar cilalı ceviz ağacı, ama salt kaplama değil, işli, nakışlı, oymalı, kabartmalı, çökertmeli... Rüya gibi güzel denir ya, işte tam öyle, rüyada rüya gibi güzel biyer görüyorum. Uzun, büyük... Kendi kendime, "İstanbul ne büyük, ne gizemli biyer, doğma büyüme İstanbulluyum. Bunca yıldır bu kentte yaşadım. Ne şaşılası şey, hem de İstanbul'un göbeğindeki böyle biyeri hiç bilmiyorum, gelmemişim buraya" diye düşünüyorum. Öyle büyük ki bu yer altı alanı, içinde bir de okul var; güzel giyimli öğrencileri görüyorum. 
    Alpay'a, "Burası ne güzel biyer, hiç gelmemişim... Kimin burası?" diyorum. "Helmut'un," diyor. Anlayamıyorum. Söylenişini açıklamak için, "Helmut Schmidt gibi," diyor. Demek İstanbullu bir zengin Alman'ın... Ama Alpay onu herkes tanırmış, benim de tanımam gerekirmiş gibi söylüyor. Bisürü güzel dükkânlar; kuyumcu, antikacı, mobilyacı... Bütün dükkânlar kalın ceviz ve çam... Sinema da oralarda biyerde... Bana kalırsa Kafka rüyalarından en iyi yararlanmasını bilen, rüyalarını en iyi kullanan yazarmış. Rüyalarıyla yaşamından bileşkeler yaratmış. 
    O yeraltı gezi yer[i] Kafka mekânları gibi biyer. 
    Alpay'a, peki bu mağazalara gelmek isteyenler nasıl gelecek, her buraya gelen sinema bileti almak zorunda kalacak... Salt sinema seyircileri içinse bunca mağaza, seyircilerden müşteriyle geçinemez. Sonra düşünüyorum ki dükkân sahiplerinin ve çalışanlarının geçiş kartları vardır. Ama olmaz ki, müşterilerin de geçiş kartları olamaz ya... Uyandım. Radyoyu başucumda açık bırakmıştım. Saat 24. Tam radyo son haberleri verip kapanırken uyandım. Uyumaya çalıştım. Uyuyamadım. Kalktım. Helaya gittim. Giyindim. Yatağımı yaptım. Büyük yapıdan tahta parçaları getirdim. Hava berbat, yağışlı, rüzgârlı, oldukça soğuk. Sobamı yaktım. Çay yaptım. Bu notları yazdım. Şimdi Almanya yazılarının belgelerine bakarak notları sıralayacağım. 

*Helmut Schmidt 1974-1982 arası Almanya başbakanı.

Aziz Nesin, Unutulmayan Rüyalar, Nesin Yayınevi, S.96-97


İzleyiciler