Sennur Sezer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sennur Sezer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Mart 2025 Cuma

Kendi Kaleminden Sennur Sezer

"(…) 12 Haziran 1943 tarihinde doğdum. Eskişehir’de. Babam, Devlet Demiryolları teknisyenlerindendi. Çalıştırılırken işçi, ücreti ödenirken memur sayılanlardan. Fazla çalışmaya zorunlu ama örgütlenmesi yasaklı olanlardan. Annem, bana ve kardeşlerime okumayı evde öğretmeyi başaracak; şiire, müziğe düşkün biri. 1959 yılında lise 2. sınıfta, yıl sonu yaklaşırken, tersanedeki işi bulup, sınava girip öğretimimi bıraktım. Ailemin sonradan haberi oldu. Okumayı sevdiğim için şaştılar da. Düşlediğim eğitim dalının gerektirdiği para, lisenin bana artık verecek bir şeyi kalmadığına inanç, para kazanırsam daha özgür olabileceğim kanısı, bu kararda rol oynadı. Ailemle bunları tartışamazdım. Daha küçük bir okulda dikkati çekecek, velimi çağırtacak davranışım, bürokrasisi kalabalık bir lisede kaynadı. Öğretmenlerim benimle ancak lise bitirmelere girdiğimde konuşabildiler, liseyi yarım bırakma nedenlerimi.

(…) İlk şiirim, ben lise sıralarındayken yayımlandı; 1958’de. 1964’te Sosyal Adalet dergisinde yayımlanan bir şiirim, Hüseyin Cöntürk’le Asım Bezirci’nin tartışmasına yol açtı. İçerik-biçim tartışmasının zamanı gelmiş olmalı. Tartışma büyüdü. Ve TİP’li arkadaşlarımın para koymasıyla ilk kitabım yayımlandı: Gecekondu. İkinci kitabım Yasak 1966’da, yine bir arkadaşın kurduğu yayınevinin şiir dizisinin ilk kitabı oldu: Bülent Habora’nın Habora Yayınları’nın… 1967’de Öykücü-Yazar Adnan Özyalçıner’le evlendim. İyi arkadaşımdı. Sonradan işe aşk da karıştı. İki çocuğumuz, bir torunumuz var. Evlilik ve arkadaşlık sürüyor. Ben, hem şiirimi geliştirip değiştirmek, hem başarılı genç öykücü Adnan Özyalçıner’in eşi görüntüsünden kurtulmak için üçüncü kitabımı oldukça geç yayımladım; 1977’de. Direnç… Şiirimdeki 'kadın' imgesi de belirginleşti. Çalışan bir kadının, bir kadın işçinin günlüğü sayılabilir şiirlerim.

Yunanca, Almanca, Sırpça, Makedonca, Türk şiiri antolojilerinde şiirlerim var. İngilizce Türk şiiri seçmelerinde, Hollanda dilinde yapılmış Dünya Kadın Şairler derlemelerinde de. Rusça ve İtalyanca da kimi şiirlerimin çevrildiği dillerden. 1991 Sıtkı Dost Çocuk Edebiyatı birinciliğini Adnan Özyalçıner’le birlikte yazdığımız Keloğlan ile Köse aldı. İnsan Hakları Derneği kurucu üyelerindenim. Emek Partisi girişimcilerinden. Emekliyim. 10. dereceden. Zorunlu emekli oldum, eşim Adnan Özyalçıner, Türkiye Yazarlar Sendikası yöneticilerinden olarak yargılanırken… Pek çok dergide ve gazetede yazıyorum. Evrensel’de de… Haftanın bir-iki gününde. Başka anlatılacak ne var ki? Daha güzel bir dünya istiyorum. Bütün emekçi kadınlar, bütün gerçek yazarlar gibi…"

Evrensel Gazetesi, Kasım 1995


30 Kasım 2024 Cumartesi

Av Sonu Kuşları

Güzelliği çarmıha gerdik kaz kanatlarında
Kuğu boyunlarında kaskatı

Kurşun yarası gözlere
Bölük-pörçük bir cam örttük

Göl kıyıları serin ve ıslak 
Islak gagalı ördekler ve çirkin ayakları
Güzelliği dinletir kanat-kanat
Kanar duvarlarda ördek sorguçları
Serinledik

Av sonu kuşları  salon salon
Ki belki bir lokma et bir aça
Aça aça kanatlarını bir kuğu çirkin
Çirkine adanmış milyonla mumya

Sonra
Ölü kuşlara kanat

Sennur Sezer

Varlık Şiirleri Antolojisi 1933-1993, Hazırlayan: Enver Ercan


19 Ağustos 2024 Pazartesi

Akşam Türküsü

Kimse öldüremez bu boşunalık duygusunu
Soğan doğra kıyma koy ateşi kıs
Ateşi kıs pirinçler diri kalsın
Salçalı pilavlar votkalar kahkahalar

Ödemez arkadaşsızlığımı
Zor günler yaşadım
Utanmam anmaktan
Çirkindim yoksuldum arkadaşsızdım
Kocaman sözler iri göğüsler hantallıktı simgem
Utanmam
Ama akşamları
Bu boşunalık duygusu kapıyı çalmadan
Usulca ilişiverir yanıma
Çocuğu giydir parklara çık
İşten dönenleri gözle
Köfte güzel olmuş saçın yakışmış
Orhan ağbi ölmüş… Artık yazmıyor musun?

Kirazlar aldandı
Ben aldanmadım
Ayşeyi büyüttüm
Büyüttüm öfkemi… arkadaşsızlığı
Çirkinliği
Hadi saçlarını kes ninniler söyle:

Kızımın da adı Ayşe
Yiğit atılır ateşe
Bu ışık böyle büyüsün
İş düşmez bir gün güneşe

Hadi çamaşırları yıka ölülere ağla
Ninni söyle:

Kızımın da adı Bengi
Dünyaya saldığım türkü
Sular aktıkça durulur
Bozuk yapılar yıkılır
Çürür sarı yaprak gibi

Hadi kendini yen hadi kendini

Sennur Sezer

Resim: Nurullah Cemal Berk

İzleyiciler