(İnci Aral - Şarkını Söylediğin Zaman, S.9)
Suyun siyah aynasında hiçbir şey görünmüyordu ilkin. Sonra yavaşça bir nesne beliriyor, sonra yüzeye çıkıyordu. Bir ağacın gölgesi, her hangi bir öğleden sonrasının en güzel anı, bir söz, dal değiştiren bir kuşun kanat sesi, bir bakış ya da duruş. Yaşananlar kaybolup gitmiş gibi geliyordu insana ama öyle değildi. Daha sonra gelenler belleği yeniden biçimlediği için aynı heyecan yakalanamıyordu, geçmişte neyin nasıl olduğu unutuluyordu eninde sonunda. Geri gelen, zamanın tortusuydu."
(İnci Aral - Şarkını Söylediğin Zaman, S.36)
"şarkılar duyguları ifade etmenin en kolay yoludur. Kimseyi incitmezler, istemeyen üstüne alınmaz. Şarkı işte, ne olacak."
"şarkılar duyguları ifade etmenin en kolay yoludur. Kimseyi incitmezler, istemeyen üstüne alınmaz. Şarkı işte, ne olacak."
(İnci Aral - Şarkını Söylediğin Zaman, S.80)
"Biriyle vedalaşırsın, sonra bir taşıt kalkar, son bir kez bakarsın bir tren penceresinden. Bir otobüsün kocaman camının ardından, orlon perdelerin yanında hüzünlü bir yüz, bir köşeyi döner, yitirirsin. Anılar kalır geriye. Ben içeri girdiğimde o oradaydı, kaldırımda durmuş, pencereme bakıyordu dersin."
(İnci Aral - Şarkını Söylediğin Zaman, S.206)
"Biriyle vedalaşırsın, sonra bir taşıt kalkar, son bir kez bakarsın bir tren penceresinden. Bir otobüsün kocaman camının ardından, orlon perdelerin yanında hüzünlü bir yüz, bir köşeyi döner, yitirirsin. Anılar kalır geriye. Ben içeri girdiğimde o oradaydı, kaldırımda durmuş, pencereme bakıyordu dersin."
(İnci Aral - Şarkını Söylediğin Zaman, S.206)