Cahit Külebi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cahit Külebi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Ekim 2024 Çarşamba

Hikâye

Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz,
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz!

Benim doğduğum köylerde
Ceviz ağaçları yoktu,
Ben bu yüzden serinliğe hasretim
Okşa biraz!

Benim doğduğum köylerde
Buğday tarlaları yoktu,
Dağıt saçlarını bebek
Savur biraz!

Benim doğduğum köyleri
Akşamları eşkıyalar basardı.
Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem
Konuş biraz!

Benim doğduğum köylerde
Kuzey rüzgârları eserdi,
Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır
Öp biraz!

Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!
Benim doğduğum köyler de güzeldi,
Sen de anlat doğduğun yerleri,
Anlat biraz!

Cahit Külebi

Resim: Mehmet Najafzadeh, Suluboya


31 Ağustos 2024 Cumartesi

Çürüyen Otlar

I
Bilinmez hangi şehirde
Yaşarsın aşktan habersiz,
Küçük çakıl taşım, nasıl bulayım!
Kaybolmuşsun bir kocaman nehirde.

Bu kimin çocuğu, der, seni görenler.
Benim çocuğum, diye, sesim gelir uzaktan.
Bunca kötülüğü bağışlatır bakışın
Yanakların kızarır ağlamaktan.

Bir gün sokakta rastlasam, ellerini
Alsam avuçlarıma okşasam.
Sıcaklığını tanır da mısralarımdan
Kız kardeşimsin sanırlar belki.

Son orada, ben burada
Birbirimizden habersiz
Ayrı yaylalarda yeşeren otlar gibi
Bekleye bekleye çürüyeceğiz.

II
Senin oturduğun şehirde
Gökyüzü mavidir benimkinden,
Çiçekler daha taze
Kuşlar bile güzeldir birbirinden.

Şarkılar daha neşeli, daha mahzun
Akşamlar daha garipsi,
Umut alabildiğine geniş,
Umutsuzluksa denizler gibi;

Trenler bile daha sevinçli
Daha kederli gelir gider.
Gençler bütün haşarı
Yaşlılar büsbütün kederlidirler.

Kadınların sütü daha gür, daha ak
Çocukların iştahı, yerinde,
Gemiciler bile daha sarhoştur
Doğup büyüdüğün şehirde.

Garibim! Nazlım! Öksüzüm
Hayal rüzgarlarıyla emzir beni de
Uzak ya, kokunu duyuyorum
Gül gibi açıldığın şehirde.

Cahit Külebi

Resim: Hoca Ali Rıza, Kırmızı Kır Kahvesi, Yağlı Boya 46x61 cm.


19 Ağustos 2024 Pazartesi

Akşamlar Hey Akşamlar

Kim esir değildir
Kendi içerisinde?
Akşamlar hey akşamlar!

Doğmasaydım eğer
O küçük şehirde
Kim böyle boş gezer,
Yüzer gibi olur,
Bir koca nehirde?

Yorgunluk hey yorgunluk!
İnatçı yorgunluk!
Dalgın bir yüz kadar
Tozlu ayakkabılar.
Yorgunluk hey yorgunluk!

Cahit Külebi


24 Ocak 2024 Çarşamba

Mehmet Ali

Mehmet Ali’yi anası
İşe giderken doğurdu
Harbin bitmesinden üç ay önce.
Az süt emdi Mehmet Ali,
Az ışık gördü,
Az ısındı;
Duydu anasının yorgunluğunu,
Bol bol uyudu Mehmet Ali
Çocukların bedava uykusunu.

Zeytinyağı ve ekmek kadar
Kıttı hürriyet memlekette.
Büyüdüğü zaman akranları Mehmet Ali’nin
Her şey bol olur elbette.

Cahit Külebi
Şiirimizde Taşlama, Şiir Antoloji, S.30, Ümit Yaşar yayınları, 1962

12 Aralık 2013 Perşembe

İstanbul

Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.

Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Sonra âlem değişiverdi
Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak.
Mevsimler ne çabuk geçiverdi
Unutmak, unutmak, unutmak.

Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Anladım bu şehir başkadır
Herkes beni aldattı gitti,
Yine kamyonlar kavun taşır
Fakat içimde şarkı bitti.

Cahit Külebi

Fotoğraf: Nurcan Azaz

6 Haziran 2012 Çarşamba

Dost

Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gıcırdamasın
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın
Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın
Mavi bir gökyüzümüz olsun
Kanatlarımız dokunarak uçalım

İnsanlardan buz gibi soğudum
İşte yalnız sen varsın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın.

Cahit Külebi
(Remedios Varo,  Fotoğraf: Kati Horna)

İzleyiciler