kar için gelmiştim, yeriniz yoktu, sustum
dinledim, bizi kendi adımızla çağıran akşamı
neydi, yağmurun yalnızlığa katkısı
bilseydim, yanılmazdım
uyuyan çocuğun alnındaki ışıkla ürpermezdim
kar için gelmiştim, yeriniz yoktu, sustum.
köpekler nasıl duyarsa depremi, sizi duyardım
alır gölgemi çekilirdim, tuz nehirleri boyunca
aldatılmış sular, yakılmış tohumlar
ve yapraklar içinde
yaşardım, başka bir kanın sürüklediği hayatla
kar için gelmiştim, yeriniz yoktu, sustum.
bir obuanın sonucuydu ellerimdeki karanlık
sözcüklerim, şafakta girilen şehirlerdi
ıssız bir istasyon lojmanıydı kalbim
ağzımda yaban meyvelerinin tadı
kar için gelmiştim, yeriniz yoktu, sustum.
Salih Bolat