War Poetry etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
War Poetry etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mart 2025 Pazar

Hava Akınından Beş dakika Sonra

Pilsen'de,
Yirmi Altıncı İstasyon Yolunda,
üçüncü kata çıktı
yukarıda, evin tek kalan
katında
kapıyı açtı
tüm göğe karşı,
bakakaldı öylece kenarda.

Çünkü burasıydı
dünyanın bittiği yer.

Sonra
kilidi çevirdi iyice
kimse almasın
Yemen yıldızını
Elderaban'ı
mutfağından,
indi aşağı
oturdu, bekledi
ev gene kurulsun
kocası yükselsin küllerden
çocuklarının elleri, ayakları yerlerine dönsün

Sabahleyin buldular onu
bir taş gibi sessiz,
serçeler ellerini gagalıyordu.

Miroslav Holub

Çeviri: Nermin Menemencioğlu


17 Ağustos 2024 Cumartesi

Gün Ağarırken Siperlerde

Karanlık eriyip gidiyor - 
Zaman hep o tekinsiz zaman. 
Sadece bir canlı varlık sıçrıyor elinden -  
Garip alaycı bir fare - 
Kulağıma takmak için 
Bir gelincik koparırken siperden. 
Hey gidi garip farecik - vururlardı seni de 
Bilseler böyle ırk ayrımı gözetmediğini 
Şimdi dokundun ya şu İngiliz eline, 
Aynı şeyi bir Alman'a da yaparsın kuşkusuz -  
Çok geçmeden canın çeker de geçersen 
Aramızda uyuyan çayırları. 
İçinden gülüyorsundur giderken 
Baktıkça o delikanlılara: 
Sırım gibi, korkusuz bakışlı, 
Senden daha az yaşama şansı olan 
Ve ölümün keyfine bırakılmış, 
Uzanıp sere serpe toprağın bağrına 
Fransa' nın delik deşik edilmiş ovalarında. 
Nedir gözlerimizde gördüğün 
Çelikle alevin gürlemesinde 
Şu dingin havanın içinde? 
Nasıl bir çırpınış - hangi korkulu yürek? 
Gelincikler ki - kökleri insan damarlarında- 
Soluyorlar, durmadan solup düşüyorlar; 
Oysa güvenlik içinde benim gelincik 
Kulağımın ardında, 
Yalnız tozlanmış biraz. 

Isaac Rosenberg

Çeviri: Cevat Çapan



Ne Kalır Askerden Geriye?

Ne kalır askerden geriye, 
devriyede öldürülen, birkaç ay önce? 
Sadece bir çelik miğfer, ters dönmüş; 
dağılmış birkaç güneş yanığı kemikle,
bronzlaşmış, kıllı bir deri, 
ve çürüyen paçavralar 
çiçeklenen devedikenlerinde.

Muharebe alanı temizlendiğinde, 
millerce ötede, eski kanalın çevresinde, 
orada yaşayanlar evlerini bulmaya çalıştılar; 
bir ümit! - Oysa buldukları evleri yerine 
metruk ileri karakollarla 
toprak altına kazılmış oyuklardı; 
cephede kazılan siperlerin olduğu yerde,
-Almanların dikenli teliyle bizimkinin arasındaki-
o sahipsiz ülkede.

David Bomberg




Siperler / The Trenches

Balçığa gömülmüş sonu görünmez yollarda, 
Çıkıntılar, ve engeller, saçaklanmış harap otlarla, 
Kavanozlarda can çekişirken mavi uyuzotu tohumları; 
Gökyüzü, bir kuyudan görülüyormuşçasına, 
Berraktır donmuş yıldızlarla. 
Lanet ederek sendeliyoruz kaygan tahtalar üstünde 
Lanetlenmişiz gibi dürter bizi görünmez bir gazab, 
Sakinleştirilemez ve tekdüze. 

İşte eğimli bir baca, ve aşağıda 
Zayıf bir mumun tozlu ve titrek ışığı 
Yüzükoyun huzursuzca uyuyanlar Mırıldanarak, 
Ve uyuyamayan adamlar, 
Maske gibi cansız yüzleri, 
Parlak, ateşli gözleri, uzattıkları dudakları, 
Ve mahzun, merhametsiz, korkunç yüzleriyle,

Her biri dönmüş bir lanete. 
Buradaki girintide, miğferli bir nöbetçi 
Sessiz ve hareketsiz, gözetliyor uyurken ikisi, 
Görüyor uzandığını önünde 
Kaygısız gözlerle, çatlayıp yarılan toprağın 
Ahmakça kaskatı kesilmiş insanlarla birlikte 
Sanki hiçbir zaman insan değillermişçesine.

Ölüdür şimdi aşkla gülen veya şakıyan dudaklar, 
Hayata tutunmak için sabırsızlanan gençliğin elleri, 
Gözden göze gülen gözler, 
Ve hepsinin de anneleri, babaları vardı, 
Ah aşk, kolayca yaşandı, ve yanıp kül oldu 
Bir erkeğin ilk gençliğinin hevesiyle: buraya kiralandılar sonra, 
Neredeyse hiçbir şeyin farkında değillerdi, hepsi yabaniydi; 
Ve saçıldılar etrafa kanlı parçalar halinde, leş olmak için 
Sıçanlarla kargalara.

Ve nöbetçi hareketsiz durur, dikkatle gözetler 
Geceyi bir tehdite karşı, yorgun gözleriyle.

Frederic Manning

Endless lanes sunken in the clay,
Bays, and traverses, fringed with wasted herbage,
Seed-pods of blue scabious, and some lingering blooms;
And the sky, seen as from a well,
Brilliant with frosty stars.
We stumble, cursing, on the slippery duck-boards.
Goaded like the damned by some invisible wrath,
A will stronger than weariness, stronger than animal fear,
Implacable and monotonous.

Here a shaft, slanting, and below
A dusty and flickering light from one feeble candle
And prone figures sleeping uneasily,
Murmuring,
And men who cannot sleep,
With faces impassive as masks,
Bright, feverish eyes, and drawn lips,
Sad, pitiless, terrible faces,
Each an incarnate curse.

Here in a bay, a helmeted sentry
Silent and motionless, watching while two sleep,
And he sees before him
With indifferent eyes the blasted and torn land
Peopled with stiff prone forms, stupidly rigid,
And tho' they had not been men.

Dead are the lips where love laughed or sang,
The hands of youth eager to lay hold of life,
Eyes that have laughed to eyes,
And these were begotten,
O Love, and lived lightly, and burnt
With the lust of a man's first strength: ere they were rent,
Almost at unawares, savagely; and strewn
In bloody fragments, to be the carrion
Of rats and crows.

And the sentry moves not, searching
Night for menace with weary eyes.

Frederic Manning



İzleyiciler