
Ülkemizin sosyo-ekonomik koşulları, kültürel iklimi çerçevesinde, kadın temelinde bir çıkışla ete kemiğe bürünen özgün bir projeden söz edeceğim. Bu çalışma hem söz hem iş üretiyor dersek, farklılığına ve önemine atıfta bulunmuş oluruz sanırım.
'Hayata Dokun' neyi amaçlıyor ve hedefliyor; kendi sunumuyla tanımaya çalışalım:
"Kadınları toplumsal her alanda destekleyip bilgilendirerek; sosyal ve hukuksal haklarının farkındalığını artırmak;
Kadın hakları konusunda hukuksal ve sosyal danışmanlık;
İş yaşamındaki kadınların yaşamın her alanında farkındalığını artırmak;
Eşit iş, eşit ücret;
İşyerlerinde kadınlara yönelik istismara (Mobbing) karşı sosyal ve hukuksal farkındalık bilincini artırmak;
Terfi istismarına karşı sosyal ve hukuksal eşitlik farkındalığını artırmak (Breaking the Glass Ceiling);
Çalışan kadınların çocuklarına sosyal ve eğitim çevrelerince uygulanan istismara hukuki çözümler sunmak;
İş kadınlarının aile yaşamındaki psikolojik ve sosyal istismar öykülerini dinlemek, profesyonel çözümlerle yanlarında olmak, yol göstermek; sosyal, psikolojik ve hukuki danışmanlık vermek;
Evdeki kadınlarının sosyal, ekonomik, kültürel alanda yeri ve rolleri ile ilgili bilgi paylaşımına önayak olmak;
Aile içi şiddet – istismar konularında yardım etmek ve ücretsiz danışmanlık vermek
Sosyal ve hukuksal alanda kılavuz olmak, yol göstermek;
Halk toplantıları düzenleyerek kadınlarla yüz yüze iletişime geçmek, bire-bir danışmanlık vermek;
Evdeki kadınların üretkenliğini artırmaya yönelik projelerle sosyal yaşamda aktif rol almalarını sağlamak;
Kadın sorunlarını, kimlik bilgilerinin gizliliği ilkesine bağlı kalarak paylaşmak, sosyal ve hukuksal çözümlerle kılavuz olmak, kadınların yanında olmak…"
'Hayata Dokun' projesi, akademik güçlü bir altyapı; bilimsel veri ve adımlarla ilerliyor.. Gönüllük çerçevesinde yazın ve görsel kuruluşlardan destek buluyor.
Her ne kadar konunun öznesi kadınlar olsa da, tüm etkileşimler ve diyalektik bir yaklaşımla, hayata dokunup, hayatın onarım gerektiren tüm öğelerini tedavi etmeyi öngören bir proje olduğunu düşünüyorum..
(Bu) hayatın mimarları (!) ve failleri (!) var. İçinde bizler varız. İzleyen kimliği ile bir misyon üstlenmek faile destek vermek olacağından, ters giden bir(çok)şeye itiraz etmekle işe başlamalıyız.. Sesimiz bir diğerimizin sesinde yankı bulmalı; ve çoğalmalı (dokunuşlarımız)..
'Hayata Dokun' u dillendiren (şimdilik) bu sınırlı sayıdaki gönüllü insanı, attıkları (büyük) adım için kutlamak gerekiyor.
* 'Hayata Dokun' projesini internet üzerindeki sayfasından izleyebilir; katılıp, destek verebilirsiniz.
Hüseyin Murat Çinkılıç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder