Yanımızdaki oda
sübyanlar koğuşudur.
Onlar şarkı söyler gün gece,
duyduğumuz şudur:
" İner camlara akşam.
Cılıgam!.. cılıgam!.."
Bu şarkı dolaşır dört duvarda.
Bu şarkı gezer parmaklıkları.
Bu şarkı nefestir onlarda.
Onun nöbetçiler de bilir
nasıl söylendiğini,
ve gitmiştir müdürün de kulağına kadar.
Piç Celal'in Şano'su,
onunla yemek yer,
onunla oynar.
Kirli, beyaz bir mendil gibi
parça parça akıyordu gün duvarlara.
Mavi gözleriyle bağıra bağıra
gitti aramızdan bir kişi
kurbanlık koyun gibi asılmağa.
Kaldık yüz yirmi üç adam.
Orada gene başladılar:
"İner camlara akşam.
Cılıgam!...Cılıgam!.."
A. Kadir (Abdulkadir Meriçboyu)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder