Kafamda bir eski yolculuk var
bir araba yolculuğu.
Atlar zayıf,
hava yağışlı
ve çamur
yollar.
Çamur yollarda tekerlekler
güç döner,
yokuşlarda, tabana kuvvet...
Toprak kıraç
sabanla başa çıkılmaz,
derinde, henüz keşfedilmemiş bereket.
Koçhisar Gölü'nü gördüm
beyaz ve durgundu.
Üç aya kalmaz tuz kesilirmiş,
şimdilik su.
Civarında, kürt aşiret köyleri,
civarında, düz ovaya
koyunlar yayılmış,
akşam olmuş
boş karınları.
Etrafta, yeşerecek ağaç yoksa da
dağlarda kalmış kardan belli
mevsim daha kış...
Çobanlar duruyor tepelerde,
çobanlar kavalsızdı ve sakin;
saatler, devri ile yürüyor
çamurlu tekerleklerin.
Kafamda, bir eski yolculuk var,
havada, bir yağmur
inceden.
Anadolu'yu sevmek cesaret ister,
adım başında yoksulluk,
adım başında keder,
ve kelepçe
adım başında...
Arif Damar, Ankara, 1946