Boynumuzun Tanıklığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Boynumuzun Tanıklığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Kasım 2022 Pazartesi

Boynumuzun Tanıklığı

Aşka çağıran yerimiz, boynumuz
Boynumuz yok sürekli asılmaktan
Böyle olduğu için o günden beri
Gökyüzüne bir dağ diye çizilir.
 
Herkes yolcudur ilk asılandan sonra
Bir kıyı denizini bırakır, martıları gider
Güvercinleri ölür
Buğday satan çocuğun sevincini kör eder.
 
Bir buluşma değil bu sevgiyle karılan
O günden sonradır yaşanan bu titreşim
Akan bir suyun biçimini alarak
Buharlaşırken bıraktığı boşluk
Toprağına ulaşır ve durmadan gömülür
İpek olanın, pas düşer bıçağına.
 
Kulaktan kulağa fısıltıyla söylenir
Merak edilir yanyana iki el
Devamlı yalnızlık bir sır diye yaşanır,
Eskimez hiçbir zaman
Tenha bir kasabada ölmenin sesi,
Uzaklık yaşlanır ama
Yanmakta olan bir kent gibi durur.
 
Tarih, yalancı tanık
Neler oluyor bilmek istersem, ipek yırtılır.
 
Veysel Çolak
(Adam Sanat 97, Aralık 1993)

İzleyiciler