Sait Faik, dilediğince. dilediği yerlerde dolaşmayı, içkiyi, balığa çıkmayı, sinema izlemeyi severdi en çok. İstanbul'un olmadık yerlerinde rastlamak olasıydı Sait Faik'e, İstiklâl Caddesi'nin kalabalığı içinde ürkek, aylak dolaşırken, sinema asılarını* izlerken, çiçek pasajında, Abanoz sokağında, Eyüp Sultan'da, Cennet bahçesinde, pastanelerde, Sirkeci sinemalarında, köprü altında. Ondan öğrendim köprü altını sevmeyi. Köprü altında balık tutanları, yel yepelek koşuşanları, bekleme yerlerinde el ele tutuşan, birbirlerinin gözlerini tutsaklayan toy tutkunları, cıvıl cıvıl ya da üzgün, başıboş köprü altı çocuklarını, dumanı üstünde vapurları, 'Medarı Maişet' motorlarını izlemeyi, kayıklarda kızartılan taptaze balıkları ekmek arasına kıstırıp bir baş kırmızı soğanla yemeyi. / ..."
* ası: Afiş.
Nevzad Sudi