yeryüzü soğuk ve kimse
yaşamamış burada daha hiç
korkum var diyorum
atlılar ve soluğunu tutanlar
yürüdü bir adım öne: bizi
yarattı ol rivayet kandan önce
bin nüsha dağıldık evrene
bin nüsha ve bir ağaç olarak dediler
elen huylu erkekler kalbimi
sınamak için ceketime rozet
bir de el yazıma; simya öldü
geriye dön resmi çizdiler
o kan revan birinci yılımızdı
üç mum yaktılar o geceye ve
hiç bahsi geçmeyen ayıp yerlerime
korkumu tartıyorum burada
yalnızım, yalnızız bu soru yumağında
ömrüm kördü herkes gemiyi terk
ederken, bir kefenden daha kısa
daha sefilce, şimdi merve düşünsün
bunu, sefa ile git gel kasık arasında
kimsesiz ve soğuktu yeryüzü
bir türlü dolmuyor düzayak geçtiğimiz
yollar ve bir ülke kuruluyor
haritası yaprağın yaşıyla eski
biten her şey için diyorum: şu yağmur
uzun bir dündür, yarı düş yarı resmi
nereye geldim böyle
beşikten evlerin eşiğine
öyle bir güz ki, sokağın üzüntüsü
doğma büyüme buralı
benden önce
Ömer Turan, Ocak 2018