...yüreğimdeki on beş eylül için
1
Kış bizi üzecek karları dinleme sus
On beş kez ağlayan çocuk
Gözlerinde bitmeyen uçurum dinmeyecek
Üzecek bizi taşıyan sessizlik sus
Unut kalbim Mardin'e
Düşen üzümler Şiraz' dan değil
Savrulan rüzgârı büyüt gözünde
Gider bir yerlerde üşürüz, unut
Kaç cümle yaratırdı ki aşk
Ellerinle düşünmek sana göre değil
Yaslandığın ağaç
Ağzında kemirdiğin kalem unutmadı geçmişi
2
Kuraktır insan dökülür çekilelim biraz
Büyür ateş hazırlanan
Alevlerle gel dilinin sahnesine
Bir replik yakalar bir gün birimiz hayattan
Dönüp gittiğimiz yine kırlar
Dolu'lar altında kirlenen çocuk
Ve adımız susmak ülkesine nasıl uzak
Hatırlayışlar yanıltabilir örneğin
Rüzgarı bağışlayan
Kırların şefkatiydi
Bir vişne ikindisi
Parkın bütün halleriyle
Getirebilir bizi hatırlatan ne kaldıysa
Kış üzüyor bizi
Çok gecenin ezberiydi oysa
Yıldızların birer taş olduğunu hatırla
Hatırla biraz daha
Yok bu değil demek istediğim
Hatırlasam olmalıydı
Yoktuk biz
Biz hiç olmadık
Korkuyorum kimi anlar dinlerken seni
Bir avuç suyun içine
Yağmur anlatan gülüşün
Bir ormanı karıştırabilir yaşamın arasına
Kış uzar
İç çekiyoruz başka bir şey olmalı
Olabilir mi diye sormuyorum
Yan komşu kör bir kedi besliyor dışarıda
Sen benim güz masalım
Dinledim
Anlattım
Bittiğini
3
Çayı sevmeyişini özledim
Yalnız ve kırılgandı mutfak
Bir bardağı incitmek delilik olabilir
İlk acıyı tutabilmek beni oyalayan
Kış uzuyor
Kırılan ömrüm kesmeli önünü yılların
Kalbim uzun bekliyorsun
Karada üşüyen deniz ve
Kuş tüyü cümlenin sonunu getirebilir diyorum
Bir güz asılıyor odaya
Doğduğum ev yıkılıyor
Birimizi dışarı çıkarıp öyle seviyoruz
Temiz kalıyor. oda, masa... kiler
Bedenimiz en baştan başlamak için
Ne zaman gelse kediler aramıza
Bir yudum kahve veriyoruz ve
Kayboluyor diğerimiz
Ayak izlerimiz derin kumlara dahil değildi
Ve biz "iyi ki" ler edinip
Kuruyan vişneler almaktan vazgeçtik
Kış bitiyor
Çözülebilir bir cümlede ateş ve buz
Bunu düşünmeliyim unutmadan bir ara
Bir gün herhangi bir takvimde uyurken
Anka külleri içinde gezinen serçenin
Ilık nefesini bulmayı deneyebilirdik
Açtık biz
Acıktırdık kendimizi bütün aşklarda
Uzaktı özlem
Erguvan tin
Hayat gibi durmalıydı elbette
Açtık biz
Ağzımız kayısı kurusu gölgesine uzanırken
Suların hafızasında kıyılar özlemdi
Kirli bir kederdi
Ölü çocuklar
Dünyanın yüzünde uçuşan sarı kelebek
Biz kış gemilerine
Deniz demeyi bilemediğimiz içindi
Zeynep Kurada
Edebiyat Nöbeti, Kasım-Aralık 2024, Sayı 55, S.13-15