Hatırlarsın çoğunu,
Gökyüzüne sıvanmış bir kömür karası,
Evleri üst üste, duvarları karanlık
Alnı buz tutmuş çok eskilerden bir yangın yokuşu
Canı burnunda bir dünya, soluk soluğa yaşarken evreni
Kınından çıkmış gibi evrildiği sedirde
Düz bir pencereden bakıyor, avuçları kan içinde çocuk
Anneler sızılı, ahşapları çürümüş tek gözlü evlerde
Beni de yutuyor derin ayak izlerinde sokakların
Hatırladın değil mi, çocuk
Fırıncı Yakup'un önünden geçtin yüz yıl sonra
Yangın Yokuşu'nun tam ucunda duruyor resmi
Ekmeğin kokusu hala burnunun ucunda
Kahveci Cilo bilardoyu devirdi bak
Beyaza salto attırdı istakanın tebeşirli gövdesinden
Alkışlar arasında bakıyordun çay yudumlarken, çocuk
Deniz simsiyah, Agora'dan aşağı doğru
İnci sinemasının yıkılışını gördün anılar arasından
Ellerinde balık pulları Havra Sokağı'nın
Soğan kabuklarının ve kıvırcık marulun sitem dolu gözleri
Sert baktın, için titredi, yan yoldan çekildin sarı köşeye
Bu dize dibe çökertti seni
Kestane Pazarı'nda avuçlarını sildin
Çadır brandalarda saklandın, utançtan, çocuk
Kulaklarımın duyduklarını örttün Hisar Camisi'nin desenleriyle
Çok yoksuldu dünya o zaman, çok da görkemli
Kuş sürüleri yüklü sanki kümülüs bulutlar
Dalgalar Konak'ta ayaklarına dokundu insanların
Seni de öldürmüştü bir defasında, kaşlarını çatmıştın
İpin çekilirken biri elini tutmuştu
İlk kurtuluşum öyle oldu hayattan çocuk
Çok koştun Tilkiliğe Yangın yokuşundan
Çocuk bezi daha bulunmamıştı,
Flaş bellek de bir yüz yıl sonra
Erimiş, incelmiş, ipek kızılı, sıcak bir ev Asmalı'da, sizin eviniz
Hem de cumbalı, pervazları ladin, tokmakları pirinç
Kapıları açık, özgür ve güvenli bir baba evi
Hatırla bak
Şimdiki gibi
Kimin ellerine sürülmüş kara lekeler var
Akrebin gör dediği hatırla şimdi, çocuk
Yangın Yokuşu'ndan Fırına uzandın
Depremler içinden süzülen bir yanın var
Deli ırmaklar gibi aktın uzunca, duruldun çocuk
En pahalı olandı erdem, ona tutundun
Sevgi kadar muhteşem, o yokuşta yoğruldun
Şimdi günler kısaldı, yokuş sarmal bir gök kubbesi
Nereye uzansan ılık bir akşamüstü, gün batımı
Nerede dursan yorgun bir ip ucundasın çocuk,
Hangi vagona binsen yükü is yorgun duvarlar
Tuncer Gönen, Edebiyat Nöbeti, Sayı:35, Temmuz- Ağustos 2021, S.18-19
Fotoğraf: İzmir, Ülkü Mahallesi, Yangın Yokuşu, 1973