31 Mart 2021 Çarşamba

Babama Güzelleme

Arpa
buğday
mısır tarlasında ve
yaylada dövülmüş demirdir babam.

Önce karabasan tapındı taşlı toprakta
sonra pulluk bereketi
altı üstü on dönümlük ekenek
bir kavga ki
dağın taşın içinde
ot kokulu ellerinden annemin
haneye ekmek pişecek.

Büyürken oğul uşak
taş mektepte ak tebeşir
yarına harf sökecek
öyle öyle bilişecek
harman yerimize
iki gümüş ten düşecek.

O yazlarda hep 
alıcı kuşlar geçerdi babamın
mavi açan gözlerinden.

Dert değildi zemherinin uzun sürmesi
nasılsa işlenecek
tek tek
ahır buğusunda tavlanan tütün
altın benekli sarı zehirden
borç parası denklenecek.

Teneke sobada meşe kokusu
bir de nuri sesigüzel' den
türküler dinlenecek.

Babam
yokluk günlerinin çocuk askeri
yirmisinde yapmış en uzun seferini
yirminci yüzyılın ara yerinde
bir izmir' de 
bir kore' de açmış
su süzmesi gözlerini.

Gidiş geliş elli gün
yorgun savaş gemisinde
cümleten ezberlenmiş koca menderes' in
'küçük amerika'lı
püsküllü teranesi.

Anlattı durdu konu komşuya
üç dolara satılmanın
ağır ceremesini.

Ne kaldı 
yetmişe erecek yaşı
ata armağanı kasketin altında
garip hallerinden memleketin
çokça ağrıdı başı.

Yedeğindeyse hep
etilerden sürme buğday kokusunu
saçından sabaha dağıtan
annem yürür
ağzının kıyısında dua kırığı.

Nazım Mutlu, Mayıs 2000

Hiç yorum yok:

İzleyiciler