Şıpıdık bir şeydi, dupduru gülümseyen
Suları damlayan bir hevesle
sere serpe uzanırdınız avlulara
Tulumbaların kolu, kuyuların çıkrığı
şarkısız şenliğe katılmazlardı pek
Bahçeler dolusu solgunluk
elinizden su içerdi illaki
Gündüzü gecesiyle barışık
dünyalar kadar aşk kokardınız
Güngörmüş köşeleriniz vardı sizin
kalp saatine bağlı yokuşlarınız
Olmazı oldururdunuz üç vakitte
Düşleri hayra yorardınız
Tez canlı bir mektubun çığlığını
katlayıp eklerdiniz öykünüze
Efil efil bir rüzgârla
her yere yetişen bahtiyarlık…
Kurusıkı çürüttük o günleri
göçtükçe ince masalardan
Ürkek bir yalnızlık sardı
kedilere sürtünen sokakları
Uyan, uyan Şıpıdık Hanım!
Çat kapı yağmalandık!
Ahmet Günbaş
Resim: Sevgi Çiftçi, tuval, yağlıboya 70x50
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder