13 Aralık 2022 Salı

"Düşen kalkmasını bilmeli, utancını derine gömmeliydi."


"(...) Düşen kalkmasını bilmeli, utancını derine gömmeliydi. Rapunzel'in saçlarına asılır gibi tutunurduk inançlarımıza!

Dünya çalkalanıyordu! Sonu gelmeyen, kendini hep hatırlatan, yaşama özgü ellerimizle yarattığımız ne kadar istikrarsızlık, bela ve karmaşa varsa tadına baktığımız; ayaklanmaların, darbelerin ve etnik kıyımların ateşinin harlı yandığı yıllardı. Duvarlar örülüyor, bentler yıkılıyor, yeni dünyalar inşa ediliyor, bir yerler işgale uğruyor, bazı yerler kendini bulduğunu sanıyordu... Özgürleşmek susamaktı. Yalanlar masallarla şerbetlenirdi o zamanlarda, bu günler gibi değişmemişti! Tanrıların bilek güreşini seyre dalar, kenardan, kıyıdan, köşeden tarafımızı seçerdik. Bazen köşe kapmacaya dönerdi düşüncelerimiz; yerimizi kaybettiğimizde yeni bir köşe sığınağımız olurdu. Açıkta kalmak acıtırdı. Soğuk savaşın, nükleer gerilimlere gebe parmağı tetikte bekliyordu... Duvarlar yıkılıyorken örülüyordu duvarlar! Yeni duvarların ötesinde kalan şehirlere bakıyordu insanlar. Kimlikler kendi ruhunu terk ediyor, yalnızlık hüznü heybesinde saklıyordu. Herkesin baktığı bir yön ve bakışlar arasında derin farklar vardı...

Bu topraklara doğmak, arayışlara yelken açmak demekti. Ufkumuzda martılar uçuşur, imrenirdik. Bir filmin karesinden bakar, siyah beyaz bir fotoğrafa ilişir, demiryollarında raylar üzerinde dengemizi arar, toza bulanarak arınır; bahar başlarında aşkı tanır, sonlarında ayrılığa katık olurduk... Vuslat hep öteki yaza kalırdı bizim için.

Herkes kadar çocuktum; derenin durgun suyuna baktığımda elbette beni anlatırdı bana! Avuçlarım yerde, dizlerim üzerinde eğilmiş, parmaklarım çimenlerin köklerinden kavramış olmalıydı benim de! Bir yusufçuğun teni değdi mi sizin de teninize? Parmaklarınız arasından kayıp giden yusufçuğu aradınız mı sonrasında? Hiç iki uç-uç kendilerini üretme gayreti ile sevişti mi gözleriniz önünde? Her insan bir dönem mabedini arar. Bulduğunu sanır. Yanıldığını anlar! Kıblesini şaşırdığı da olur zaman zaman... Yön duyumunu kaybeden bedenin acemiliğinde bocalar. Leyleğinin bıraktığı kapıya kulluk ederken bulur kendini ve öyle de kalır çoğu kez. Diğer tarafa düşmüşse yolunuz, seyyah olur âlemleri arşınlarsınız çelebiliğin gizeminde... Öyleydim..."

Mehmet Ali Canikli, Siyah Beyaz Düştü Sevdalar, S.17-18

Roman, 2022, İzan Yayıncılık


Hiç yorum yok:

İzleyiciler